13/06/2015
IHLAMUR AĞACI
Sokağın girişinde enfes rayihalarla beni karşılayan ıhlamur ağacı bana hep babamı hatırlatır. Bu günlerde bize güzel kokularını cömertçe sunan bu ağacı diktiği günü dün gibi hatırlarım. Benim ilk karne günümdü. Zambakların, sardunyaların, leylakların bir gelin gibi süslediği bahçemizin yollarından geçmiş , okullu olmuş neşeyle doldurduğum sınıfımı başarıyla tamamlamış, babamın güvenli kollarında mutluluğumu yaşıyordum
O gün o fidanı benim için dikti babam . Senin okulda geçirdiğin her yıl bu fidan biraz daha büyüyecek ve senin eğitimini temsil edecek demişti bana .İyi bakılır ,yeterince emek verilirse ,çiçekleriyle insanlara şifa verecek kokusuyla mutluluk dağıtacak diyerek bana emanet etmişti ıhlamur fidanını. O gün aynı zamanda küçük omuzlarıma yüklediği sorumluluğu somutlaştırıyordu bu ince fidanda .Benim zihni me de bir fidan dikiyor ,iyi eğitimin önemini anlatmaya çalışıyordu.
Çocuklarımızın zihinlerimize diktiğimiz fidanların meyvelerini gelecek yıllarda alacağız. Sevgi, saygı, güven ve ahlak fidanları dikersek, kokularına ,tatlarına doyamayacağımız cennet meyvelerine sahip oluruz bu konuda yapacağımız yanlışların ve ihmallerin getireceklerini az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz sanırım. Burnumuza hiç de hoş olmayan kokular gelecek karşılaştığımız manzara bizi memnun etmeyecektir.
Bugün çocuklarımızın karne günüydü. Uzun bir eğitim yılını geride bırakarak getirdiler bize karnelerini. İyi notlar sevindirdi, kötü notlar üzdü .Çocuğunun karnesi iyi olan veliler zaten mutlular , onları tebrik ediyoruz. Gelelim karnesinde yaramazlıkları olan çocuklara ;böyle bir durumda anne ve babalar olarak neler yapmalıyız? Çoğu zaman ilk gösterdiğimiz tepki öfke olur. Peki bu doğru mudur?
Çocuğumuzun karnesindeki notlar onun zekasını gerçekten yansıtıyor mu ? Dilerseniz bu konuyu ele alalım bugün. Daha sonrada çocuğumuzun karnesini ele alalım .Zeka türleri ve özellikleri nelerdir? Niçin bir çocuğun başarılı olduğu bir konuda diğeri başarısız olabiliyor? Bunun zekaların farklı olmasıyla ilgisi var mı ? Çocuğumuzun zeka türüne göre değerlendirmemiz daha mı doğru olur?
Zeka türleri ortaya atılmadan önce insanların zeki olup olmadığına matematik, geometri ve mantık sorularından oluşan zeka testleri yapılarak karar veriliyordu. Sayısal zekaya sahip olmayan insanlar bu testlerden düşük puan alması sonucu , düşük zeka kategorisine girmekteydi. Sadece sayısal alanda kategorize etmek insanların zeki ya da zeki değil olarak sınıflandırılmasına yok açmaktaydı; ancak bu düşünce Howard Gardner sayesinde değişmiştir. Gardner sadece IQ testlerinde değil diğer alanlarda da başarılı olanlarından da zeki olduğunu ispatlamıştır. Gardner ‘ a göre sekiz adet zeka tipi vardır. Bunlar ;
Sözel-Dilsel
Sayısal-Mantıksal
Görsel- Uzamsal
Bedensel-Kinestetik
Ritmik –Müziksel
Doğacı
İçsel ve Sosyal zekadır.
Bunlara ek olarak Varoluşsal –Felsefi Zeka hakkında çalışmaları sürmektedir. Şimdi size kısaca zeka türlerini biraz açayım ; Çocuğunuzun hangi zeka türüne sahip olduğunu bulmanıza yardımcı olayım istiyorum
1-) Sözel –Dilsel Zeka : Dil öğrenmede ve telaffuz da başarılıdırlar. Kitap okur, karmaşık cümleleri çözer .Şiir yazma ve şiir okumada, hitabet de iyidir. İkna kabiliyeti yüksektir .Kelime ezberleyebilir. Okuduklarını ve anladıklarını yorumlama gücü fazladır. Karşısındaki dinler ve kendisini dinletmesini bilir.
2-) Sayısal –Mantıksal Zeka : IQ testlerinde oldukça başarılırdır. Matematik işlemlerinde zorlanmaz . Bilgisayar programı , algoritma ve elektronik gibi konuları rahatlıkla kavrar. Satranç ve dama gibi oyunları da sever. Karar verme kabiliyeti oldukça gelişmiştir. Grafik ve istatistik konularında yorumlama yapabilir. Soyut düşünebilir.
3-) Görsel – Uzamsal Zeka : Üç boyutlu geometrik şekillerde matematiksel işlem gerçekleştirirken oldukça iyidir. Resim ve çizim konusunda başarılıdır. Görüntüleri hafızasında saklayarak incelemek istediğinde hiç zorluk çekmez. Eşyalarını kolaylıkla kaybetmez . Daha fazla hayal kurarlar. Gözleri en önemli duyu organlarıdır. Çizim kabiliyetleri oldukça gelişmiştir.
4-) Bedense l –Kinestetik Zeka : Fiziksel etkinliklerde başarılıdır. Kas kontrolü çok iyidir. Spor dallarından biri ile muhakkak uğraşmalıdır. Hızlı hareket ederler. Uzun süre aynı yerde sabit kalamazlar. Vücut dilini fazla kullanırlar.
5-) Ritmik-Müziksel Zeka: Müzik kulakları gelişmiştir. Notalara ve ritimlere hakimdirler .Doğru şekilde beyinlerinde saklayabilirler. Seslere duyarlıdırlar. Sesi doğru kullanırlar . Müzik aletlerini kullanmada iyidirler. Kulakları en önemli duyu organlarıdır. Ritmik şekilde konuşma ve hareket etme kabiliyetleri vardır.
6-) Doğacı Zeka: Doğaya düşkündür. Hayvan ve bitki beslemede iyidirler. Çevreye duyarlıdırlar. Kapalı ortamlardan ziyade açık ortamları severler. Yeni bitki ve hayvan türlerini görmek ilgi çekicidir. Belgesel izler ve bahçe çalışmaları yaparlar. Doğa olaylarına karşı çok duyarlıdırlar.
7-)İçsel Zeka : Kendi hedefleri vardır. Bağımsızdırlar. Güçlü ve zayıf yönlerini bilir. Bireysel başarılı önemlidir. Öz saygı ve sevgisi yüksektir. Başkaları ile paylaşmadığı iyi özellikleri vardır.
8-) Sosyal Zeka : Grup içinde lider görünümdedir. İletişim becerisi iyidir. Arkadaşlarıyla vakit geçirmekten hoşlanır. Problem çözümünde yardımcı olur. Organizasyon işlerini iyi yapar. Onlarca yakın arkadaşı vardır. Toplum içinde oldukça rahattır.
Bunlar zeka çeşitleri .Çocuklarınızın getirdiği karneyi değerlendirmeden önce onları tanımamızda biraz katkısı olsun diye bahsettim zeka tiplerinden . Çocuğunuz bu zeka tiplerinden birine ya da birkaçına yatkın özellikler gösteriyor olabilir. Karnesi de bu duruma göre değerlendirilmelidir. Onu tanımadan yapılacak değerlendirmeler, gösterilecek tepkiler istemediğimiz sonuçlar doğurabilir. Tepkilerimiz çocuğumuzun zeka kategorisiyle doğru orantılı değilse haksızlığa uğramışlık duygusu oluşturabilir. Bu duygu zamanla düşünceye ve davranışa dönüşebilir . Kaygılı davranışlara sebep olabilir. Duygu durum bozuklukları yaşamalarına neden olabilir. Kısacası söylemek istediğim çocuğumuzu her şartta koşulsuz sevmek durumunda olduğumuzdur. Onu başarılı olacağı alana yöneltebilmek ebeveyn olarak bizim sergileyebileceğimiz sanat olacaktır.
Babam yıllar önce o fidanı diktiğinde benim insanlara kokusu ve çiçeğiyle şifa veren ıhlamur ağacı gibi faydalı olmamı amaçlamıştı. Ağacın bakımını üstlenmemi isteyerek doğacı zekama , yılda kaç santim büyüdüğünü ölçmemi isteyerek matematiksel zekama , onun evden uzakta olduğu zamanlarda ıhlamur ağacından bahseden notlar yazarak bilgilendirmemi istemesiyle sözel zekama , renklerini ve çiçeklerini resmetmemi isteyerek görsel zekama yapraklarının hışırtısından şarkılar yapmamı isteyerek müziksel zekama ,dallarına tırmanarak yaptığım hareketlerle bedensel zekama hitap etmek istemişti.
Bir çocuğu eğitmek için yapılabilecek birçok şeyi bir ıhlamur fidanına sığdırmayı başarmıştı. Bugün kokusunu her duyduğumda bana huzur veren ıhlamur ağacı , imkansızlıklar yüzünden okuyamamış ama hayat dâhisi olmuş nice insanı hatırlatır bana…
Tabi ki çocuklarımız eğitim alacak ,iyi notlar ,y, karneler getirecekler. Bunu beklemek bizim en doğal hakkımız. Fakat bunu başaramadıklarında öfkelenmeden önce yapmamız gereken doğru kulvarda olup olmadığını kontrol etmemiz olmalıdır
Bazen su deli akar , deli akmasının sebebi yatağını bulamamış olmasından , ya da dar gelmesinden olabilir . Biraz zamana ve ilgiye ihtiyacı olabilir.
Gelin çocuklarımızın zihinlerine güzel fidanlar dikelim . Daha sonra sabırla sulayıp ,ilgiyle besleyip koşulsuzca sevelim . İnanın kokusuna doyamayacağınız çiçekler , tadından vazgeçemeyeceğiniz meyveleriniz olacaktır. Emeksiz yemek olmaz demiş atalarımız